Eserleri Dünya’nın önde gelen müzelerinde sergilenmekte olan Doğançay, Çağdaş Türk Resmi’nin Dünya sanat piyasasında önemli yer almasına öncülük eden; başarısını daima Türkiye’nin başarısı olarak anlatan değerli bir sanat insanımızdır.
’’Yaşayan en pahalı Türk ressamı’’ unvanı da elinde tutan Burhan Doğançay’ı 84 yaşında, 2013 yılının Ocak ayında kaybettik.
Çağdaş Türk resminin en ünlü isimlerinden Doğançay 1990 yılında Kunsten Modern Sanat Müzesi Aalborg’un kendisinin bir kolajını almasının ardından; Danimarka’da yayınlanan bir gazete sanatçıyı ‘’Collagens mester’’ yani ‘’Kolaj ustası ‘’diye lanse eder.
2004 yılında 10 taş baskıdan oluşturduğu ‘Duvarlar V’ portfolyosu, Metropolitan Sanat Müzesi’nin daimi koleksiyonuna girer. Burhan Doğançay bu onura ulaşan ilk Türk ressamı olur.
Sanatçı 11 Eylül 1929 yılında İstanbul’da doğar. Babası Adil Doğançay, topograf ve ressamdır. İlk sanat eğitimini O’ndan alır. İstanbul’da Hukuk okur ve İktisat doktorası için Paris’e gider. Burada ailesinden gizli resim çalışmalarını sürdürür. 1962 yılında Amerika’dayken resimde karar kılar. 70’li yıllarda New York’da kent duvar resim ve yazılarının fotoğraflarını çekmeye başlar. Ömrünce 114 ülkenin duvarlarını fotoğraflar.
Duvarların Doğançay için zamanın akışının belgeleridirler. Kent duvarları sosyal, siyasal ve ekonomik değişimi yansıtarak, kentin geçmiş izlerine tanıklık ederler. İnsanların, doğa yıkımının bıraktığı izleri buradan sürmek mümkündür. Sanatçının ‘’Kent Duvarları’’ eserlerini, insan deneyiminin anıtları yaparak eserlerini zamanımızın bir arşivi haline getirerek ölümsüz kılan şey de budur.
O ‘’Duvarlar toplumun aynasıdır’’der. Fotoğraflarından kolajlar, resimler üreterek, Çağdaş Türk Resmine yaptığı katkılarla Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü olmak üzere, Dünya çapında pek çok ödülün sahibidir.
Türkiye’de Çağdaş Resim’e ilgi, 1976 yılında Yahşi Baraz’ın Doğançay’la açtığı sergiyle başlar. O sergi Türk Resim Tarihi’nde bir dönüm noktasıdır. Doğançay, yaşamı boyunca ülkemizin ismini dünyaya duyuran çok değerli bir sanat temsilcisi olur.
2001 yılında Nejat Eczacıbaşı Vakfı tarafından, İstanbul Modern’de yarım yüzyıllık sanatsal kariyerini yansıtan retrospektif sergisi için, sanat dünyasının ünlü 30 kişisi Türkiye’ye davet edilir. Türk resim ve heykel sanatı, Dünya’ya en güzel biçimde tanıtılır.
‘’Dünya Duvarları’’ çalışmasıyla fotoğraf karelerine yansıyan anı, akan hayata katan kolajları belleklerde derin izler bırakır. Sanat tarihine damgasını vuran‘’Mavi Senfoni’’ adlı tablosu, Doğançay yaşarken, 2.2 milyon liraya satılır.
Yüzlerce ülkeye yaptığı seyahatlerden ilham alır. Tejrarlanan tema ‘’Kent Duvarları’’, değişik üslup ve tekniklerle resimlere, grafik sanatlara, Aubusson duvar halılarına, heykellere ve fotoğraflara dönüşür. Ağırlıklı olarak ‘kolaj’ ve biraz da ‘fümaj’ çalışan Doğançay çeşitli dizilerinde kapılara, renklere, graffiti çeşitlerine veya eserlerine dahil ettiği objelere göre duvarları yeniden üretir.
Eserlerinde, duvarlardan topladığı afiş ve objeleriyle 70’ler ve 80’lerde kent duvarlarını yorumladığı, kendine has kurdele dizileriyle ün kazanır. Bunlar, kolajlı panolarının aksine, düzgün kağıt şeritlerden ve bunların hat benzeri gölgelerinden oluşan dizilerdir. Üç boyutlu maketlerden oluşan bu diziler daha sonra, alüminyum dış cephe malzemeleri üzerindeki alüminyum kurdeleleriyle gölgeli heykellere dönüşür. Doğançay’ın kolaj ve fümajlardan oluşan koni dizisi kolayca tanımlanabilen bir başka tarzıdır.
Duruşuyla, sanatıyla örnek teşkil eden, gelecek için çocukların ve gençlerin sanat eğitimine büyük önem veren; enerjisi, samimi heyecanıyla, ülkemizin yetiştirdiği değerli sanatçı Burhan Doğançay, 2004 yılında Beyoğlu’nda adını taşıyan Doğançay Müzesi’ni kurar. Atölye çalışmaları yapar. Yarışmalar düzenler.
Sanatçının 85. doğum gününde Doğançay Müzesi’nin 10. yılında 12 Eylül’de objektifine yansıyan eserlerin yer aldığı bir sergi açılır. 100’e yakın fotoğraf ve çok özel New York fotoğrafları serginin en değerli parçalarıdır. Brooklyn Köprüsü’nün 1986-1987 yıllarındaki ilk büyük bakımı sırasında köprünün üzerine çıkmasına izin verilen tek sanatçı Burhan Doğançay’dır.
Doğançay objektifindende kentlerin ve insanların sosyal, psikolojik izlerini sürer. New York’un “Gökyüzünün kovboyları” olarak bilinen “ironworker”larıyla geçirdiği tehlikeli anların fotoğrafları da sergide yer alır.
Doğançay’a göre Sanat; insan deneyiminin anıtı ve zamanımızın bir arşivi niteliğindedir.
Anısına saygıyla.