Ne yalan söyleyeyim, içten içe homurdanarak kalktım. Arayan Soner Kılıç’tı. Cumartesi günü Kocaeli’ni şereflendiren misafirlerimizle Kartepe’de düzenlenen kahvaltı programını hatırlattı. Telefonu kapattıktan sonra hızla hazırlandım ve otelden çıktım.
Misafirlerimiz, duayen gazeteciler Özkan Altıntaş ve Mustafa Bağdiken’i Otel Altınnal’dan aldıktan sonra, Kartepe’nin göz bebeği olan Saklı Vadi Restoran’a doğru yola koyulduk. Adı gibi kendine özgü ve adeta saklı bir cennet olan bu mekân, misafirlerini büyüleyen manzarası ve huzur veren atmosferiyle unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Saklı Vadi, sabahın ilk saatlerinde insanın ruhunu dinlendiren doğasıyla karşılıyor. Yüce dağların eteğinde kurulu, yeşilin ve mavinin her tonunu görebileceğiniz bir manzara... Şehir hayatının tüm karmaşasını geride bırakıyorsunuz burada. Kahvaltı masasına oturur oturmaz bu atmosferin etkisine kapılmamak mümkün değil.
İşletmenin sahipleri Kâmil Bey ve Cafer Bey’in zarif misafirperverliği, bu güzel ortamı daha da anlamlı kıldı. İnsan, böyle sıcak karşılanınca kendini evinde gibi hissediyor. Geleneksel Türk mutfağının en leziz kahvaltılıkları masada yerini almıştı. Manzaranın eşsizliğiyle birleşen bu lezzet şöleni, sohbetimize de ayrı bir renk kattı.
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan bir anda saatlerin ilerlediğini fark ettik. Tarihten günümüz basınına, kültürden sanata kadar pek çok konuda keyifli sohbetler yapıldı. Özkan Altıntaş ve Mustafa Bağdiken’in bilgi birikimi, anlattıkları anekdotlarla buluşunca adeta bir tarih dersindeydik.
Bu tür buluşmalar, sadece dostluğu pekiştirmekle kalmıyor; aynı zamanda insanın ufkunu genişletiyor. Böyle bir sabahı yaşamamıza vesile olan tüm dostlarımıza, özellikle de Soner Kılıç’a ve Saklı Vadi Restoran’ın değerli sahiplerine gönülden teşekkür ederim.
Kartepe’nin bu saklı cenneti, sadece bir kahvaltı mekânı değil; aynı zamanda doğanın kucağında bir huzur durağı. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim. Çünkü bazen manzara eşliğinde içilen bir fincan çay, insanın ruhunu yeniden canlandırır.