Tarihçi Rıdvan Şükür, Persepolis’i Fotoğrafladı

Büyük Pers imparatorluğunun merkezi Persepolis’i ziyaret eden tarihçi Rıdvan Şükür, M.Ö. 6. Yüzyıl sonlarında Pers Kralı I. Darius tarafından kurulan bu büyük şehri görmeyi çok arzuladığını ve ziyaret ettiği için çok mutlu olduğunu söyledi.  

İran’ın Şiraz şehrinin 60 km kadar dışında yer alan bu ünlü antik yerleşime İranlıların taht-ı Cemşit (Cemşitin tahtı) ismini verdiklerini belirten Şükür,  Persepoliste bulunan dev şehir görünümündeki sarayın Akamenid hanedanını döneminde de yazlık saray ve tören alanı olarak ta kullanıldığını söyledi.  150 yıllık bir inşa süreci sonunda muhteşem binalara kavuşan imparatorluğun merkezi durumuna gelen Persepolis’teki binaların devletin gücünü yansıtır nitelikte olduğunu ifade etti.  Pers imparatorluğuna bağlı satraplıklardan gelen elçilerin hediyelerini sunduklarının belgesi niteliğindeki duvar kabartmalarını şehrin birçok yerinde görmenin mümkün olduğunu söyleyen Şükür, kadim tarihin bu önemli şehrinin görenleri etkisi altına aldığını belirtti.  Persepolis şehrinde incelemeler yapan şükür, bol bol fotoğraf çekimleri yaptı. 

Büyük İskender’in MÖ 331 yılında Pers İmparatorluğu’na tamamen son vermek amacıyla Suriye üzerinden Mezopotamya’ya girdiğini söyleyen Şükür,  Gaugamela (Arbela) bölgesinde bulunan pers kralı III. Dareios ile savaşan Büyük İskender’in bu savaşı kazandığını ifade etti.  Büyük İskender’in orduları karşısında yenilen Perslerin tarih sahnesinden çekildiklerini söyleyen Şükür, Perslerle yapılan savaşı kazanan Büyük İskender’in, “Asya Kralı” olarak ilan edildiğini belirtti. M.Ö. 331 yılında Makedonyalı Büyük İskender tarafından Persepolis şehri ele geçirilmiş ve ordusu tarafından şehir yakılıp yıkılmış, Persepolisin altın çağ son bulmuştur.  

İran bölgesinde kurulan Pers İmparatorluğu, İran coğrafyasında hâkimiyeti sağladıktan sonra yüzünü batıya dönerek, Anadolu coğrafyasına seferler düzenlemiş ve buraların işgali sonucu doğu batı mücadelesini başlatmıştır. Perslerden önce kendi kültürlerini özgün bir şekilde yaşayan batı uygarlıkları, Persler tarafından işgal edilince, doğunun kültür ve siyasi görüşleri ile karşılaşmıştır. Persler doğunun kültür mirasını batıya ulaştırmıştır. Bu da sonraki yüzyıllarda doğu-batı kaynaşmasını beraberinde getirmiştir. Dünyanın ilk gerçek ve geniş sınırlara sahip olan İmparatorluğu unvanına sahiptir.