Tuzun kalbine yolculuk başladı

Gezi yazısı/Yazı Dizisi 1

Tuzun kalbine yolculuk, hem de turistik tren ile nostaljik hafta sonu tatiline ne dersiniz?

Şimdiden duyar gibiyim.

Kim istemez!

O zaman sıkı durun, size kısa bir tatil deneyimi sunuyorum.

İşte, öykümüz böyle başlıyor.

Hafta sonu tuzun kalbine yolculuğumuz İstanbul’dan başlayan rotamız Kocaeli gezginlerinin katılımıyla Ankara Gar binasında hedefe kitleniyoruz.

Çankırı’nın ünü dünyaya yayılan Çankırı tuzunun çıkartıldığı, Yeraltı Tuz  Şehri’ne  gidiyoruz.

Daha önce alınan biletlerimiz ile trendeki yerimizi alıyoruz.

Bizlere hatıra amaçlı verilen biletimize göz atıyoruz.

Biletimizin üzerindeTuristik Tuz EkspresiTren Turu yazıyor

-Güzel, sevdim, treni

Çankırı’ya gidiş seferinde kahvaltı ikramı olarak; “Küpecik Peynirli Eldiven Çöreği” ikram ediliyor.

Biletimizin arkasını çeviriyoruz. Lütfen Uyarıları Dikkatli Okuyunuz! yazıyor.

Uyarılardan biri, Tren yolculuğu anında zaman zaman duraklamaların olması

tek hat ve buna bağlı olarak karşılıklı geçiş uygulamalarından bahsediliyor.

Uyarıları okumaya devam ediyoruz. Tuzun kalbine olan yolculuğun ipuçları verilmeye başlanıyor…

Turun ilk ilk gezi noktası olan “Yer Altı Tuz Şehri”nin sıcaklığı 12-13 derece olduğu için uygun kıyafet uyarısı yapılıyor.

Ankara’dan başlayıp, Çankırı’da seyahati sonlandıran Turistik Tuz Ekspresi,

 Yaranler’in karşılamaları, renkli ve bir o kadar neşeli organizasyona kültürel katkı sağlıyorlar.

 Bizi Çankırı Belediye Başkanı, Yaranler eşliğinde karşılamaları, görsel şölenin etkili tanıtımı turizmde başarının ilk adımı olarak algıladık.

Renkli karşılamanın ardından otobüslerimize yöneldik.  Şehir’e 18 km uzaklıkta olan Yeraltı Tuz   Şehri’ne  ulaşıyoruz.

Rehberlerimiz eşliğinde bilgileniyoruz.

 Şimdiden bu turları  4 Turzim Seyehat Acentası tur programlarına  aldığını öğreniyoruz.

Tuz mağaraları Hititlere dayanan bir geçmişe sahip olup, ekoturzim ve spa turzimi için gelecek vadediyor.

Tuz mağaraları girişinde kurulan stantlarda hediyelik tuzumuzu alıyoruz.

Rehber eşliğinde tuz mağaralarını gezmeye başlıyoruz.

Hoş geldiniz tuzun diyarına, hoş geldiniz tuzun kalbine…

Yaşanabili özelliği olan galeriler, yer altı şehri imajını oluşturuyor.

 İlk gözümüze çarpan mağaranın hemen girişinde bulunan küpler ve olgunlaşmaya bırakılan, Çankırı’nın coğrafi işaretli meşhur peyniri, Küpecik peynirinin yapılış öyküsüne şahit oluyoruz.

Tuz mağarası gezimiz galerileri ilerleyerek, tuzun büyülü atmosferini ve iyot kokusunu ciğerlerimize çekiyoruz.

Burası sadece bir maden sahası değil. Kültür ve sanatın ilham aldığı fosil kalıntıları, günümzün sanat insanları tuz madenlerini sanat galerisine dönüştürmüşler.

  Yer altı tuz şehrinde yapılan heykelve yüksek kabartma rölyefler sanatın olmaszsa olmazlarından!

Yer altı tuz şehrini gezen ziyaretçiler anı ölümsüzleştirmenin hazını ve tarihe not bırakmak için poz verdiler.

 Tuz Şehri,aynı zamanda bölgede yaşayan hayvanlar ve nesli tükenmiş hayvanların sergilendiği maket müzesi ile

yer altı  şehri ünvanını hak ediyor.

 Yer altı tuz şehrinde oluşan minik gölün ziyaretcilerin hatıra fotoğrafı çekektirecek kadar cazip görüntüleri oluşturması, tanıtım objesi  olarak katolok ve 

 buroşürlerde yerini alıyor.

 Devam Edecek...